Alper Gezeravcı ile buluştuk!
İlk Türk astronot Alper Gezeravcı, geçtiğimiz ocak ayında SpaceX’in Falcon 9 roketiyle Kennedy Uzay Merkezi’nden Ax-3 misyonu içinde yer alarak Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) fırlatıldı. Uzay ortamında deneyler gerçekleştiren Alper Gezeravcı ile tüm bu macerayı konuştuk.
İlk Türk astronot Alper Gezeravcı, geçtiğimiz ocak ayında SpaceX’in Falcon 9 roketiyle Kennedy Uzay Merkezi’nden Ax-3 misyonu içinde yer alarak Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) fırlatıldı. Uzay ortamında deneyler gerçekleştiren Alper Gezeravcı ile tüm bu macerayı konuştuk.
İlk Türk astronot Alper Gezeravcı neler yaptı?
Uluslararası Uzay İstasyonu‘ndan (ISS) ayrılan SpaceX Dragon kapsülünün içinde yer alan Ax-3 ekibi, 9 Şubat günü saat 16.29‘da ABD‘nin Florida eyaleti açıklarında denize düştü. Saat 17.28‘de ise kapsülden çıktılar ve gelen gemiyle alındılar.
ABD‘nin Teksas eyaletindeki Houston şehrinde kapsamlı sağlık taramasına girecek Gezeravcı ve diğer astronotlar, bir süre karantina altında tutuldu ve Gezeravcı, Türkiye’ye geçtiğimiz günlerde döndü.
Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda bulunduğu süre boyunca 13 önemli deney gerçekleştirdi. Türk Uzay Ajansı ve TÜBİTAK tarafından belirlenen bu deneylerde tuz stresi ve uzay şartları gibi birçok önemli konuda araştırmalar yaptı.
Astronot Gezeravcı, ISS’e ulaştığı günden dönüşüne kadar her gün programına uygun şekilde deneylerini sürdürdü. MİYELOİD deneyiyle galaktik kozmik radyasyonun, yer çekimi değişikliklerinin ve uzayda kalış süresi boyunca maruz kalınan diğer zorlu faktörlerin astronotların bağışıklık sistemi ve kan yapımı sürecini nasıl etkilediğini araştırdı.
MİYOKA deneyiyle uzay ve savunma sanayisine kurşunsuz lehimleme konusunda kritik bilgiler sağladı. “UYNA” deneyi ile Türkiye’nin uzay, havacılık ve savunma sanayisi için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanmasına katkıda bulunması beklenen önemli bir deneyi gerçekleştirdi.
“MESSAGE” deneyiyle, yer çekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilmemiş genlerin ve bunların bağışıklık sistemiyle ilişkisini araştırdı. “PRANET” deneyini de Muş Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinin önerisi üzerine gerçekleştirdi.
“GmetAL” deneyi ile uzay araçlarının itki sistemlerini daha verimli hale getirilmesini amaçladı. TÜBİTAK MAM’dan Prof. Dr. İskender Gökalp ile Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil’in proje yöneticisi olduğu bu deney önemliydi.
Ayrıca, Tuz Gölü’nde yetişen endemik Schrenkiella Parvula isimli halofit bitkinin uzay ortamına karşı verdiği fizyolojik ve moleküler tepkileri araştıran “EXTREMOPHYTE” deneyini de yaptı.
“CRISPR-GEM” ve “UzMAn” deneyleriyle gelecekte uzayda yaşayacak insanlar için yeni bitkilerin geliştirilmesi ve mikroalg türlerinin uzayda yaşam destek sistemlerinde kullanılabilirliği araştırıldı.
“ALGALSPACE” deneyi ile uzayda alglerin kullanımı araştırıldı. “VOKALKORD” deneyi ile uzayda yaşamaya karşı oluşan hayati tepkimelerin “vokal kord” kaynaklı değişimlerle tespiti ve düşük yer çekimsizliğin sebep olduğu rahatsızlıkların ses frekanslarıyla tanımlanması sağlandı.
Son olarak, “OKSİJEN SATURASYONU” deneyiyle yapay zeka desteğiyle verilen havanın oksijen seviyesi hesaplanarak düşük yer çekiminin sebep olduğu farklılıklar ve rahatsızlıklar tanımlandı.
Kaynak: Shiftdelete